Türkiye’nin birçok bölgesinde yaz aylarında etkisini gösteren yüksek sıcaklıklar, bazı meslek gruplarını oldukça zorlayıcı bir hale getiriyor. Gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelen birçok sektörde çalışanlar, kavurucu sıcaklarla başa çıkmak için büyük bir mücadele veriyor. Ancak, bu zorlu koşullara rağmen bazı işçiler günlük ortalama 1200 TL kazanarak geçimlerini sağlıyor. Peki, bu işçiler hangi sektörlerde çalışıyor ve bu zorlu hava şartlarında nasıl bir yaşam sürdürüyorlar? İşte, sıcakların etkisi altında çalışanların hayatlarından kesitler.
Pek çok sektörde kayıt dışı çalışan ya da kısa süreli işlerle geçimlerini sağlamaya çalışan bireyler, yüksek gündeliklerle birlikte gerçek birer hayatta kalma savaşçısına dönüşüyor. İnşaat, tarım ve sokak satıcılığı gibi fiziksel güç gerektiren meslek grupları, sıcak havanın en çok hissedildiği alanlar arasında yer alıyor. Bu işçiler, sabahın erken saatlerinde başladıkları mesaiye, gece geç saatlere kadar devam ederek, günlük 1200 TL’lik kazanç hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar.
Örneğin, bir inşaat işçisi olan Ahmet, günde 10 saatten fazla çalışarak elde ettiğini, ailesinin geçimini sağlamak için harcadığı çabayı vurgularken, çoğu zaman dışarıda çalışmanın getirdiği serinletici bir gölge ya da su molası dahi bulmakta zorlandığını belirtiyor. Ahmet, “Güneş altında çalışmak çok zor, ancak eve ekmek götürmek zorundayız” diyerek durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Özellikle sıcak havalarda su tüketiminin artması gerektiğini hatırlayan Ahmet, bulundukları mekanın güvenliğini sağlamak için de sürekli tetikte olmak zorunda kaldıklarını ifade ediyor.
Tarım sektöründe çalışan işçiler de benzer zorluklarla karşı karşıya. Tarlada sabahın erken saatlerinde başlayan hasat dönemi, gün ortasında havanın en sıcak olduğu saatlerde devam ediyor. Aylin adındaki bir tarım işçisi, “Günlük kazancımız güzel, ancak bazen bu rakamın ne kadar riskli olduğunu unutabiliyoruz” derken, sıcak havanın etkisiyle baş dönmesi ve bitkinlik hissinin yaygınlaştığını belirtiyor. Çalışanların çoğu, bu tür sağlık sorunlarıyla baş edebilmek için düzenli olarak su içtiklerini fakat yoğun tempoya ayak uydurmanın çok da kolay olmadığını ifade ediyorlar.
Sonbahar aylarına gelindiğinde ise bazı sektörlerdeki çalışkanlar, yüksek sıcakların yerini soğuk hava koşullarına bırakmasından dolayı dikkatlerini daha çok giyinme şartlarına ve yiyecek bulma konusunda da daha titiz olmaya yönlendiriyor. Öte yandan, bazı işverenlerin çalışanlarını koruma amacıyla çeşitli önlemler aldıkları da gözlemleniyor. Serinletici malzemeler, karbonatlı içecekler ve hatırlatma kartları aracılığıyla işçilerin sağlıklarını korumak için hassasiyet gösteriliyor.
Sonuç olarak, kavurucu sıcaklar altında mücadele eden işçiler, günlük kazançlarıyla birlikte hayata tutunma çabası gösteriyor. Yüksek kazanç, beraberinde pek çok zorluğu da getiriyor. Bu prick noktası, hem işçiler hem de işverenler için önem aracılığıyla çözüm yolları bulma gerekliliğine işaret ediyor. Uzun vadede sıcak iklim değişikliklerinin sebeplerinin çözülmesi, işçilerin sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması için kritik bir öneme sahip. Sıcakta çalışarak günlük 1200 TL kazanan bu işçiler, sadece kendi aileleri için değil, aynı zamanda mücadelenin bir sembolü haline dönüşen onurlu bir iş sektörü için de büyük bir özveri gösteriyorlar.