Maalesef, çocuk istismarı ve psikolojik travmalar, günümüzde hala dünya genelinde çok ciddi bir sorun. Ancak bazı olaylar, bu konunun ne kadar derin ve karanlık olabileceğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Yakın zamanda yaşanan bir olay, bir annenin, 6 yaşındaki çocuğunun "içindeki şeytanları" çıkarmak amacıyla giriştiği korkunç bir eylem nedeniyle ülkede yankılanan bir dram hikayesini gözler önüne serdi. Bu olay, hem toplumsal hem de bireysel boyuttaki ruhsal sorunların ciddiyetini bir kez daha hatırlatıyor.
İngiltere'de yaşanan bu trajik olay, yerel halkı derinden etkiledi. 6 yaşındaki küçük çocuk, annesi tarafından, onu "şeytanlardan" arındırmak için yapılan bir dizi şiddet dolu eyleme maruz kaldı. Annesi, çocuğunun ruhsal durumunu düzeltebilmek için her türlü çareye başvuracağına inandı. Ancak bu çabalar, aslında çocuğun hayatına mal oldu. Alkol ve madde kullanımının etkisi altında olduğu belirtilen anne, küçük çocuğunu, çeşitli fiziksel yöntemlerle "arındırmaya" çalıştığı sırada, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmasına neden oldu. Olay, komşular tarafından fark edildiğinde ise çok geçti.
Olayın ardından bölgedeki aileler, çocukların güvenliği hakkında endişelerini dile getirirken, sosyal hizmet kuruluşları bu tür durumların önlenmesi için yapılacak çalışmalara hız kazandırma kararı aldılar. Çocuğu kaybeden aile, yaşanan bu durum karşısında büyük bir yas tutarken, yerel halk, bu tür olayların önüne geçilmesi adına harekete geçmesini isteyen toplanmalar düzenlemeye başladı. Birçok kişi, ruh sağlığı desteğini erişilebilir kılmak için aynı zamanda farkındalık kampanyalarının düzenlenmesi gerektiğini savunuyor.
Bu olay, annelerin ve babaların çocukları üzerindeki ruhsal etkilerini düşünmeleri için bir çağrı niteliği taşıyor. Çocukların psikolojik sağlığı, her şeyden çok daha önemli ve koruma altına alınması gereken bir durum. Ailelerin, sağlıklı iletişim kurmadığı sürece ruhsal sorunların büyüyerek ilerleyeceği ve sonuçlarının çok ağır olabileceği göz önünde bulundurulmalı. Olay, aynı zamanda toplumun, ruh sağlığı konusunu daha fazla ciddiye alması ve tedavi süreçlerinin öneminin vurgulanması gerektiğini gösteriyor. Ne yazık ki bu olay, bir trajedi olarak tarihe geçti. Ancak belki de yaşanan bu acı olay, toplumsal bir uyanışa vesile olur ve daha fazla can kaybının önüne geçilebilir.