Antalya, Türkiye’nin en gözde tatil bölgelerinden biri olarak bilinse de, geçtiğimiz günlerde yaşanan dolu felaketi kenti derinden sarstı. Yaklaşık 45 dakika süren dolu yağışı, bir anda tarım alanlarını ve yerleşim bölgelerini beyaza bürüyerek, çiftçilerin umutlarını yerle bir etti. Bu felaketin tanıklarından biri olan Mehmet Yılmaz, yaşadığı kayıpları gözyaşları içinde anlattı. Bölgede yaşanan bu afet, sadece doğal bir olay olarak değil, aynı zamanda yüzlerce aile için büyük bir dram olarak değerlendirildi.
22 Ekim 2023 tarihinde akşam saatlerinde aniden başlayan dolu yağışı, Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde etkisini gösterdi. Kısa sürede başlayan doğal afet, dur durak bilmeden yaklaşık 45 dakika boyunca sürdü. Bu süre zarfında, olarak bilinen yerlerde dolunun yarattığı hasar, yüzlerce dönüm tarım arazisini etkiledi. Başta sebze ve meyve bahçeleri olmak üzere, çeşitli ürünler bu felaketten ciddi şekilde zarar gördü. Büyüklüğü ceviz iriliğinde olan dolu taneleri, ürünlerin yanı sıra evlerin camlarını da kırarak, büyük maddi hasara neden oldu. Dolunun ardından yaşanan sel ve su baskınlarıyla birlikte, bölgede ulaşım yolları da kapanarak, hala bazı köylere erişim sağlanamıyor.
Yaşanan dolu felaketi, bölgedeki çiftçilerin yaşam standartlarını ve geçim kaynaklarını tehdit etmeye devam ediyor. Çiftçiler, bu yıl bir önceki yıla kıyasla daha iyi bir sezon geçirmeyi beklerken, aniden düşen dolu, tüm hayallerini suya düşürdü. Mehmet Yılmaz, “Yıllarca emek verdik, ancak bu kar topu gibi yağan dolu, her şeyimizi aldıklar. Hâlâ inanamıyorum. Günlerce çalıştık, her şey gitti” diyerek duygularını dile getirdi. Çiftçilerin yaşadığı bu dram, sadece bireysel bir sorun değil, bölge ekonomisini de etkileyecek bir durum. Milli Tarım projeleri ve tarım sigortaları gibi çözümler üzerinde durulsa da, bu tür doğal afetler karşısında ne kadar etkili olunduğu tartışma konusu.
Yetkililer, felaket sonrası bölgeyi ziyaret ederek hasar tespit çalışmalarına başladı. Bu süreçte, zor durumda kalan çiftçiler için destek paketi hazırlıkları da sürdüğünü açıkladı. Ancak çiftçilerin ve yerel halkın bu yardımlara nasıl ulaşacağı konusunda belirsizlikler mevcut.
Sonuç olarak, Antalya’da ortaya çıkan bu dolu felaketi, tarım sektörü ve bölge halkı için büyük bir sınav niteliği taşıyor. Üzerinde çalışmaları devam eden çözüm önerileri, bu tür doğal afetlerin önüne geçebilmek için hayati önem taşıyor. Henüz iyileşme sürecine girmeyen çiftçiler, kaybettikleri umutları yeniden bulmak için mücadele etmeye devam ediyor. Dolu felaketi, sadece ürünleri değil, insanları da etkileyen bir dramın başlangıcı oldu. Antalya'nın bu zor dönemden ne şekilde çıkacağı ise, önümüzdeki günlerde alınacak önlemlere bağlı olarak şekillenecek.