Ülkemizde kaybolma vakaları her ne kadar üzücü ve endişe verici olsa da, bazıları sevindirici bir sonuca ulaşabiliyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay ile 8 yaşındaki Melih, aileleri ve arama kurtarma ekipleri tarafından uzun bir aramanın ardından uyurken bulundu. Bu olay, kaybolan çocukların bulunma umudunu yeniden yeşertti. Aileler ve toplum, çocukların güvenliği konusundaki endişelerini dile getirirken, Melih'in sağ salim evine dönüşü herkesi sevindirdi.
8 yaşındaki Melih, okuldan dönerken kayboldu. Ailesinin ve arkadaşlarının endişeleriyle başlayan bu süreç, kısa zamanda yerel halk ve güvenlik güçlerinin desteğiyle geniş bir aramaya dönüştü. Ailesi, Melih'in en son nerede görüldüğünü hatırlamaya çalışarak, bulunduğu bölgedeki tanıdıklara ulaşmaya çalıştı. Melih'in kaybolduğu haberinin yayımlanmasının ardından birçok gönüllü, çocukta umut aramak için yola çıktı. Arama kurtarma ekipleri, her köşe bucakta Melih'in izini sürmek için seferber oldu. Güneşin batmasıyla birlikte havanın kararması, endişeleri daha da derinleştiriyordu.
Arama çalışmalarının sürdüğü sırada, yerel bir çiftçi Melih'in bulunduğu yere oldukça yakın bir tarla işliyordu. Bir süre sonra, tarladaki seslerin Melih’e ait olduğunu anlamasını sağladı. İlerlediğinde, Melih’in ağaçların altında uyuduğunu gördü. Gülümsüyordu, sanki tüm bu olaydan habersiz gibiydi. Çiftçi, hemen melih'in ailesini ve arama ekiplerini bilgilendirdi. Ekibin geldiğinde Melih’in sağlık durumu kontrol edildi ve minik çocuğun sağlıklı olduğu anlaşıldı. Ailesiyle buluştuğunda yaşanan mutluluk ise kelimelerle tarif edilemezdi. Gözyaşlarıyla karışık bir sevinç çığlığı, tüm kasabada yankı buldu.
Melih’in durumu lokal hastanede biraz gözlem altında tutulduktan sonra aile evine dönebildi. Aile ise büyük bir mutlulukla birlikte, çocuğun kaybolmasının getirdiği yüreğindeki izlerden nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı. Çocukların güvenliği konusunda toplumda daha fazla farkındalık yaratılması gerektiği de bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.
Bu olay, sadece Melih’in hikayesinden ibaret değil. Ülkemizde her yıl birçok çocuk kayboluyor ve bazıları geri dönse de geri dönmeyenler var. Böyle hikayeleri karşılaştığımızda, çocuk mı güvenlik mi? Tartışmalara daha fazla eğilim artıyor. Toplum olarak, çocuklarımızın güvenliğini sağlamak için gereken önlemleri almak, her bireyin sorumluluğudur.
Sonuç olarak, 8 yaşındaki Melih’in hikayesi; umut, sevgi ve dayanışmanın güzel bir örneğidir. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması umuduyla, çocukların güvenliğini artırmak için sürekli olarak toplumsal bilinçlenme gereklidir. Melih'i uyurken bulan o yerel çiftçi, hayat kurtaran bir kahraman oldu. Her birimize, bu tür olaylar karşısında farkındalık kazanma ve benzer durumlarda nasıl ve ne şekilde davranabileceğimizi düşünme fırsatı verdi. Melih’e ise geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz; umarız ki bu deneyim onun için sadece bir anı olarak kalır.