58 yıl boyunca aynı dükkanda, sadece 20 metrekarelik bir alanda öğrenciler, amatörler ve profesyoneller için zamanın durmaması adına çalışan bir usta var. Her gün sabahın erken saatlerinde dükkānını açan bu iş adamı, geçmişten gelen tecrübesini genç nesillere aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda zamanın nasıl geçip gittiğini de gözler önüne seriyor. Zamanın durmadığı, her anın değerli olduğunu vurgulayan bu hikaye, bize zamanın yönetimi konusunda önemli dersler vermekte.
Ustamız, 58 yıl önce, 20 metrekarelik bu dükkânı açtığında şehrin pek çok yerinde zamanın nasıl hızlı geçtiğinin farkında olunmuyordu. Ancak o, insanlara bu farkındalığı kazandırmak için yola çıktığını ifade ediyor. “Zaman, en değerli şeydir. Onu doğru kullanmak zorundayız” diyor ve çevresinde bu felsefeyle çalışan bir nesil oluşturmanın mutluluğunu yaşıyor. Dükkân, sadece bir iş yeri olmanın çok ötesinde; aynı zamanda bir zaman tüneli gibi. Eski saatlerin asıldığı duvarlar, ilk defa kapıdan içeri adım atanlara nostaljik anlar yaşatıyor.
Dükkan, yıllar içinde birçok farklı insana ve kültüre ev sahipliği yaptı. Gelen her müşteri, ustanın bilgi hazinesinden yararlanarak sadece bir saat almakla kalmıyor, aynı zamanda keyifli bir sohbet de etmektedir. Ustanın anlattığı hikâyeler, zamanın sınırlarını aşarak, geçmişle bugün arasında bir köprü oluşturuyor. Zamanın ustası, her bir saatin ardında bir hikaye olduğunu vurgulayarak, her saat için özelleştirilmiş anlatımlar sunuyor.
58 yıllık meslek yaşantısında onlarca elbise, saat, parça tamir eden usta, “Tamir ettiğim saatlerdeki geçmişin izleri bana ilham veriyor” diye açıklıyor. Saatlerin her biri, ustanın elinde yeniden hayat buluyor. Yaklaşan teknoloji ile birlikte saatlerin dijitalleşmesi trendine karşı, ustanın geleneği yaşatmadaki kararlılığı dikkat çekiyor. Usta, “Zaman, bir makine olmanın ötesinde, insanın duygularını ifade etmesidir. Her saatin bir ruhu vardır ve bu ruhu korumak benim görevim” sözleriyle geleceğe dair umut veriyor.
Zamanın geçişine tanıklık eden dükkân, yalnızca satış yapmakla kalmayıp, içerisinde birçok eğitim çalışmasına da ev sahipliği yapıyor. Gençlere, zamanın değerini anlatan atölye çalışmaları düzenleyen usta, aynı zamanda saat ustalığı eğitimi de veriyor. Çeşitli atölyelerde, saat tamiri ve yapımına dair bilgi paylaşımında bulunurken, geçmişin deneyimlerini geleceğin ustalarına aktarmak için durmaksızın mücadele ediyor.
Usta, “Zaman, bir hesaplamadan, bir rakamdan ibaret değildir; duyguların, anıların ve yaşanmışlıkların toplamıdır” diyerek zamanın sadece mekanik bir süreç olmadığını ifade ediyor. Son yıllarda pek çok konuda dijitalleşmeye karşı olan bu duruş, onun işine olan tutkusunu ortaya koyuyor. Zamanın sadece bir gösterge olduğunu anlatan bu hikaye, nostaljik bir yaklaşım sunarak, insanları düşünmeye sevk ediyor.
Bu 58 yıllık serüven, sadece bir iş hikayesinden ibaret değil; aynı zamanda bir yaşam felsefesi, bir kültür mirası ve zamanın değerini anlatan bir hikaye. Usta, 20 metrekarelik dükkânıyla, geçmişe saygı gösterirken, geleceğe dair umudunu da koruyor. Yarım asırdır zamanın durmaması için yaptığı bu özverili çalışmalar, her zaman hatırlanacak bir hikaye olarak kalacak.