Interpol, tarihi bir dosyayı 40 yıl aradan sonra yeniden gündemine aldı. Arananlar listesinde dikkat çeken bir isim var: yaralı yüz Nazmi. Yıllar önce yaşanan bir olay sonucu kaybolan Nazmi, hem ailesinin hem de güvenlik güçlerinin aklından hiç çıkmadı. 1980'lerin başında yaşanan bu esrarengiz olay, her ne kadar zamanla unutulmuş olsa da, şimdi tekrar gün yüzüne çıkıyor. Peki, bu kadar uzun süre kayıp olan yaralı yüz Nazmi'nin hikayesinde neler saklı? İşte detaylar...
Bütün hikaye 1982 yılında, küçük bir kasabada başlıyor. Nazmi, o dönemde henüz genç bir delikanlıydı. Bir gün, kasabanın huzurunu bozan bir olay meydana geldi. Güvenlik güçleri, uluslararası bir suç şebekesinin kasabaya girdiğine dair istihbarat almıştı. Türkiye’nin de dahil olduğu bu büyük operasyonun tam göbeğinde yer alan Nazmi, olayların tam ortasında kaldı. Üzerinde yer alan yarasıyla birlikte, bu operasyonun sembolü haline geldi. Ancak hiçbir iz bırakmadan aniden kayboldu. O zamandan beri ailesi ve polis, Nazmi'yi bulmak için her yolu denedi fakat geride sadece soru işaretleri bıraktı.
2023 yılı itibarıyla, Interpol kayıp dosyaları arasında yaptığı incelemeler sonucunda Nazmi'nin üstüne yeniden eğilmeye karar verdi. Uluslararası güvenlik işbirliği çerçevesinde, eski kayıtların gözden geçirilmesi, çözülmemiş vakaların yeniden ele alınmasına olanak sağlıyor. Interpol, bu özel vakayı çözüme kavuşturmak için çeşitli stratejilere başvurmakta. Özel ekipler oluşturulmuş ve olayda önemli bilgiler sunabilecek tanıkların ifadesine başvurulmakta. Yıllar boyunca unutulmaya yüz tutmuş bir dosyanın aydınlatılması, sadece güvenlik güçleri için değil, ailenin pervane olduğu bir umut ışığı olarak değerlendiriliyor. Nazmi’nin peşine düşen dedektifler, olayın geçmişini de araştırarak yeni ipuçları oluşturma çabası içinde.
Bir yandan, Nazmi’yi tanıyanların veya onun hakkında bilgi sahibi olanların da kendilerini süreçte aktif kılma imkanı bulunuyor. Interpol, potansiyel tanıklara sunduğu çağrı ile herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor. Üstelik, Pers düzeyindeki araştırmalar çerçevesinde Nazmi'nin eski arkadaşları ve tanıdıklarıyla iletişim kurulması düşünülmekte. Duygulandıran bir geçmişe sahip olan Nazmi’nin, yıllar sonra yeniden ortaya çıkması, hem ailesi hem de tüm toplum için derin bir anlam taşıyacak.
Nazmi'nin hikayesi, sadece bir kayıp değil, aynı zamanda ülkede yaşanan bir dönemin ruhunu da sembolize ediyor. Yıllar geçtikçe, yalnızca bir isim olarak anılsa da, onun yaşadığı olaylar, güvenlik zaafiyetleri ve suç örgütleri ile mücadeledeki eksiklikleri gözler önüne seriyor. Dolayısıyla, geri planda saklanan tüm bu olayların gün yüzüne çıkarılması, ilgililer için önemli bir dönüm noktası olabilir. Şimdi, Nazmi’nin bulunması için tüm dünya birleşmiş durumda. Kayıp bir genç, yıllar sonra nesnel ve duygusal bir inançla yeniden hatırlanıyor. Interpol’ün müdahalesi, kaybolmuş ruhları ve yaşamları yeniden aydınlatma fırsatı sunuyor.
40 yıl sonra, Nazmi’nin izini sürebilmek için, hem geçmişteki olayların onurlandırılması hem de modern teknolojinin sağladığı imkânlardan yararlanılması önemli bir unsur. Duyarlı topluluklar ve güçlü bir güvenlik işbirliği ile bu hikayenin sona ermesi ve yaralı yüz Nazmi'nin akibeti hakkında kesin bilgilere ulaşılması, umudun, sevginin ve dayanışmanın bir göstergesi olacaktır. Önümüzdeki dönemde, bu olayın çözülmesi, hem toplumsal anlamda bir arınma sağlayacak hem de gelecekte benzer olaylarla mücadele konusunda önemli dersler çıkarılmasına olanak tanıyacaktır.